Gündem

Hayvan üreticisi isyan etti: Diyanet Vakfı ile Et Süt Kurumu dişi hayvan katliamı yaptı

Diyarbakır’da canlı büyük ve küçükbaş hayvan üreticiliği ve kasaplık yapan Burhan Avşar, daha ucuz olduğu için Diyanet Vakfı’nın Kurban Bayram’ında dişi hayvanları kesime sürdüğünü, aynı şekilde Et Süt Kurumu’nun da vatandaşa ucuz et satabilmek ve piyasayı kontrol altında tutabilmek için gebe hayvanları kesime sürdüğünü söyledi.

Tarım Bakanlığının iç piyasayı dengelemek amacıyla 1 Mart’tan itibaren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan ve Nahçıvan hariç et ihracatına kısıtlama getirmesi 1,5 ay geçmesine rağmen piyasaları rahatlatmaya yetmedi. Et ve Süt Kurumu’nun da son çare olarak et fiyatlarını yükseltmesiyle iç piyasada kırmızı etin fiyatı 130 liradan alıcı buluyor.

 “ET SÜT KURUMU DİŞİ HAYVAN SOYKIRIMI YAPTI”

Diyarbakır’da büyük ve küçükbaş besi hayvancılığı yapan ve aynı zamanda kasap olan Burhan Avşar, başta yem, akaryakıta bağlı nakliye fiyatları ve diğer kalemlerin tüm üretim maliyetlerini yüzde 200 oranında artırdığını söyledi.

İhracatın 1,5 aydan beri yasaklanmasına rağmen piyasaların rahatlamadığını, bilakis Et ve Süt Kurumunun bile zam yapmak zorunda kaldığına dikkat çeken Avşar, “Kırmızı et piyasasının bugün bu duruma gelmesinin tek sorumlusu Et ve Süt Kurumudur. Son bir yıl içinde dişi hayvan inek ve düve (Doğum yapmamış dişi sığır) kesimi yaparak resmen soykırım yapılarak hayvan neslini neredeyse tükenme noktasına getirdiler.

Veteriner kontrolünden bile geçirilmeden gebe inekler, düveler acımasızca kesime sürüldü. Bunu neden yaptılar? Sözüm ona artan et fiyatlarının önüne geçmek için” dedi.

“DİYANET VAKFI UCUZ OLSUN DİYE İNEK KESİMİ YAPTI”

Aynı şekilde Diyanet Vakfı’nın da son yıllarda özellikle de kurban bayramlarında süt inekleri başta olmak üzere dişi hayvanları yoğun biçimde kesime gönderdiğini belirten Avşar, “Bunu da yaşı ilerlemiş dişi hayvan daha ucuz olduğu için yaptılar. Bu iki kurumun yaptığı bu yanlış uygulama nedeniyle dişi hayvan sayısı düşünce üreme oranları da düştü.

İthalat da durduğu için iç piyasada et sıkıntısı kaçınılmaz oldu. Artan yem, mazot ve üretimdeki girdi maliyetleri çiftçiyi zora sokunca onlar da ellerindeki süt ineklerini Et Süt Kurumu’na verdi. Buna paralel olarak fiyatlar tırmanışa geçti. Diyanete bağış yapanlar da dişi hayvan daha ucuz diye 10 yaşını doldurmuş inekleri kuruma kesilmesi için hibe ettiler” dedi.

” MEHMETÇİK VAKFI PROFESYONELCE ÇALIŞIYOR”

Mehmetçik Vakfı’nın bu işi profesyonelce yaptığına dikkat çeken Burhan Avşar, “Bu Vakıf da bağış kabul ediyor ve Kurban bayramlarında kesimler yapıyor. Ancak belirledikleri kriterleri var. Dişi hayvan kesimi kesinlikle yapılmadığı gibi 2 yaşını tamamlamamış olsa dahi erkek bile olsa yine kesim yapılmıyor. Yani bu işin kuralına göre yapıyorlar.” diye konuştu.

 “KÜPELEME TAKİBİ YOK 2 MİLYON DEDİKLERİ 100 BİN BİLE DEĞİL”

Tarım Bakanlığı kayıtlarında Diyarbakır’da 2 milyon küçükbaş hayvan görülmesine rağmen gerçek sayının 100 bin bile olmadığını ifade eden üretici Avşar, “Neden mi? Çünkü küpelerin düşümü yapılmıyor. Yani kırsal alanda ölen, hastalık nedeniyle kesilen binlerce hayvan var. Ancak denetim yapılmadığı için bu hayvanlar kayıtlara göre yaşıyor görünüyor.” dedi.

Avşar, “Bakanlık verilerine göre ülkemiz hayvan cenneti ama biz kesim yapmakta zorlanıyoruz. Günlük cirolarımızda yüzde 60’lık bir düşüş var. Şimdi beyaz ette de aynı sıkıntılar yaşanıyor. Bütün tavuk fiyatı yüzde 40 zamlandı.

Üreticinin acil teşviklerle desteklenmesi ve yem ve küspe fiyatlarının düşürülmesi gerekiyor. Aksi halde üreticiler sektör değiştirmek zorunda kalacak” ifadelerini kullandı.

Başa dön tuşu